17 Ekim 2016 Pazartesi

DAĞTREK'LE SAMANLI DAĞLARINDA ZORLU DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

İki hafta sonu Sevgili Faik Kayhan'ın doğa ve dağcılık grubu "Dağtrek"  ile yürüyorum..

8 ekim 2016 günü Kocaeli _Samanlıdağ bölgesinde yürüyüşümüz hatta tırmanışımız Pazarçayırı'ndan başladı ve Kartepenin batı yamaçlarında tamamlandı..

Bu zirveye kadar 760 m. lerde başlayan rakım 1400 m ye kadar devam etti..Yürüyüşün en zor bölümü aynı bir dağ etkinliğinde ki gibi devamlı tırmanış idi..

Toplam yükseldiğimiz rakım 1170 metre oldu...Öğle kumanyalarımızı altıoluk yaylasının zirvesinde bulunan kulübede yeriz hem de başlayan yağmurdan korunuruz diye düşündük ancak kapalı idi..

Buradan altıoluk yaylasında ki yaylacıların evlerine doğru yürümeye başladık..

Yürüyüşün sonuna kadar bize eşlik edecek yağmurda başlamıştı...

Tarlalarında çapayla patates hasatı yapan iki bayan evlerinin sahanlığında kumanyalarımızı yememize izin verdi..hatta evlerinin odalarını da açacaklardı kabul etmedik...


Burada ki moladan sonra Sapanca'ya kadar yağmurla birlikte sırt hattını takip ederek orman içinden yürüyüşümüzü Sapanca'da sonlandırdık..


Tempo oldukca iyi idi..Saatte 4,3 km. ve sekiz saat sürdü...28 km lik yürüyüş esnasında grup oldukça uyumlu ve dinamik idi.. 

3 Mayıs 2008 Cumartesi

BAHAR GELME ÜSTÜME ÜSTÜME

Bahar, yalvarırım çek git işine!
Salma üstüme çiçeklerini,...aklımı çelme!
Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde; sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...
Kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...
Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek...
Yapma bunu bana bahar,Böyle üstüme gelme.
Zaten damarlarıma zor zapt ediyorum kanımı...
Çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...
Kalbimin buzları erimiş.
Göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...
Bir de sen çıldırtma beni... Krizdeyim ben...
Tembelliğin sırası değil, uyamam sana...
Al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hâkim ol.
Meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...
Bulutların üşüşmesin başıma...
Girme kanıma benim......yoldan çıkarma.

Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,afrodizyakların en etkilisi,
Sevdanın suç ortağısın.
Kıyma bana.
Biliyorum çünkü yine kandırıp yeşillendireceksin aşka; gövdemi azdırıp sonra birden çekip gideceksin.
Tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını, beni bir kuraklığın ortasında terk edeceksin...
O iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...
Ne o delişmen sabahlar kalacak, ne günaha çağıran çapkın eteklerin uçuştuğu günbatımları...
Tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...
Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgârlarında...
Yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak; damar damar çatlayacak ruhumuz...
Hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden...
Yüreğim viraneye...
Her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...
Ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.
İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...
İş açma başıma...
Git işine!
Yoldan çıkarma beni!

CAN DÜNDAR